22 Kasım 2010 Pazartesi

şahmeran



gecenin tüm 'şahmeran'larına...

yılan geziyor çürümeye yüz tutmuş kasım
yapraklarının sokak gürültülerinin arasında
yılan geziyor göğsümün merkez çukurunda
yılan geziyor dillenen şarkıların nakaratında
afili kırmızı rujlu tok dişi bir yılan geziyor

birileri bizim adımıza bizim için söylüyor kötü şarkıları
birileri bizim için ölesiye sarhoş ölesiye kaplan bizim için
boğazlanan narin bakır kızların acıklı hikayesi gibi bir yılan
oturuyor en irice en heybetli ellerimin keskin kavşaklarına
oturuyor ne gitmeye ne kalmaya yarayan bacaklarımın
kesik kellelerinin, kös uçlarının damarlanan kırıklarına

herkes biliyor bazı yollar sadece geçmişe varıyor
bazı yollar sadece ölüme çıkıyor
bazı yollar dipsiz höyüklerde büyüyen kör gökkuşaklarına
kimseye benzemeyen sakat kuşların buğday türküsüne çıkıyor
herkes biliyor fotoğrafların gerçek olmadığını
herkes biliyor fotoğraflar tümörleniyor irinleniyor gözpınarlarında

herkes biliyor bazı yollar sadece kendine varıyor!

fosforlu düşler görülen sokak gürültülerinde geziyor yılan
kötü şarkıların kötü şarkıcılarının billurdan yüzlerinden geçiyor
esmer ve etli bir hançer gibi şah damarımda beyaz boynumda
esmer ve etli bir sokak kızı gibi yeraltında geziyor
yalan söylüyor küfür ediyor ecdadına sövüyor herkes gibi ağlıyor

herkes biliyor bazı yollar sadece kendine varıyor
herkes biliyor bazı yollarda kalmak
bazı yollardan geçmek gerekiyor
herkes biliyor şahmeran yeraltında gecede çöplükte düşte geziyor
fısıldıyor dehlizlerden yukarı yeraltından bir hayaletin kızı: şşşşah-me-ran!
suya düşüyor dağılıyor çirkin şahmeran

E.A.

Varlık Dergisi, Şubat 2011, Sayfa 95