15 Temmuz 2010 Perşembe

Süleyman'ın Seyir Defteri

Daha uzun olabilirdi bence o şeftalinin dalı
-uzantılı isim tamlaması-
Eskiden insanlar daha çok ölürlerdi
Daha çok ölürlerdi dediysem ölmek diye bir şey vardı yani
Demirbaş gibi değil deftere yazmak için değil
Ölmek diye bir şey vardı severdi nineler ölmeyi
Ölürlerdi insanlar ikindi vaktinde şeftalinin dibinde çürürlerdi
Ağır ağır yollarda yürürlerdi
Yürümek diye bir şey vardı
Şeftalinin dalına su yürürdü mesela
Kan yürürdü yüreklere dikleşirdi şişerdi
Yürürdü yaşlı marangoz bağa giderdi üzüm yerdi
Yürürdü elleri kadınların
Yalardı suyu da geceyi yalar gibi sessizliği yarar gibi yürürdü
Yürürdü yürümek vardı o dağın ardında bir patika yol vardı
Bulut ormanı ağaç denizi toprak saksıda büyüyen ebabil kuşu
Badem ağacının üstüne tüneyen eflatun dervişin titrek kulakları
Ormana varır gibi uzayan gölgeler taşlıklı yoldaki merdiven otları
Vardı mutlak bir Babil düşü gibi nemli ve cömert bir yaraydı
Yenişilemeyen bir düellonun sabahında elleri öpülen bir gök vardı
Vardı şimdi hiç olmamış gibi davranılan o ülkede sıkılana kadar sıkılırdılar
Sonra bir daha sıkılıncaya kadar sıkılırdı insanlar
Bir kerpiç mecliste uzanan testiler ve birileri hep şiir söylerdi

Bence şairler her zaman beş katlıydı
Beş katlıydı merdivenleri dikti çıkarken de inerken de testi testi şaraptı
Bütün şairler hep bir kişiydi
Çirkin ve sevişmeyi unutmuş bir adam ela gözlü bir kadına aşık olmuş gibi
Acayip bir Süleymandı şairler
Şairler hep beşinci kattan düşerdi sus yemini etmiş bir elma gibi susardı
Şairler hep şimdi hiç var olmamış gibi davranılan o ülkenin
Uzun uzun tarardı uzun uzun saçlarını

Daha güzel olabilirdi bence ölülerimiz doya doya ölebilirdi
Kana kana ölebilirdi insanlar beşinci kattan atlayan bir Süleyman olabilirdi
Bir Süleyman bir de Süleymanın ela gözlü karısı
Süleyman'ın karısı şeftali ekebilirdi parke denen ağaç leşlerini kaldırıp
O ev denilen mezarlıkların göz göz odalarından birini yıkıp
Diyorum size o şeftalinin dalı daha uzun olabilirdi

Güneş batıyor sene 2048.
Şeftalinin dalını kestiler.
Hiç var olmamış gibi davranılan o ülke batıyor tarihe koca koca kadırgalar içinde.

E.A.