19 Haziran 2010 Cumartesi

Katakomp


Bir sürü ayakkabısı olanlar
Bir müze beslerler etlerinin altında
Çünkü gidenler ayakkabılarını yanlarında taşır
Ve gömer bilmedikleri bir şehrin tren garına
Herkesin içinde herkes kadar yatan
O büyük cenazeye.

Yosmalar
Sokakların kara kedileridir
Geceyle gündüzün arasına girerler
Bazen de senle benim
Çünkü ben geceleri uyuyamadığımda yosmaları düşünürüm
Çünkü onlar da beni düşünür
Senin gibi bir adamın yanında uzanmış hayal ederler beni
Tiril tirildir bacaklarım
Sıradağlar gibidir ardı ardına kalçalarım
Ve yalınayaktır o an koca başım
Kirpiklerimden otomobiller geçer
Kirpiklerimde otomobiller park eder
Her birinden sen inersin
Eteklerinde kara kediler

Yosmalar ayakkabılarını nerelere gömer
Aklıma takılır
Gözlerin neden bu kadar küçük
Aklıma takılır

Ellerimi ölü elleri gibi soğuk ve de katı
Hep ceplerinde taşıyacak mısın
Ve de küçük gözlerinden taşacak mı yüzüm
Her düştüğünde çalakalem taze sokaklara
Aklıma takılır
Yalınayaktır o an koca başım
Nereye bassam solarım

Geceleri uyuyamadığımda sol yanımı sağ yanıma
Bağlamıyor artık nedense köprücük kemiğim
Çünkü yol üzerinde trafik kazası var
İki kamyon birbirine girmiş
De ki bir kamyon ben, diğeri sen
Ah Müjgan bir yosma
Oturmuş kaderine ağlıyor
Biraz daha uğraşırsa koparacak bacaklarını
Biliyor
Müjganın içleri hep benim içlerim
Öbürü oturmuş gözlerini boyuyor

Otobanların neden mavidir gözkapakları
Ve de kan kırmızı yanakları
Aklıma takılır
Hangi tren garına varacak bu yollar sonunda
Hangi iki şehir birbirine kavuşacak
Ve de en son kimin derinlerine gömeceğim bu yaslı cesedi
Aklıma takılır

E.A.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder